Çayın hikayesi | Blogdayazar

1 Kasım 2017 Çarşamba

Çayın hikayesi


 Başlarım nescafesinden., lattesine... ben çay severim. çay ile doğdum çayla büyüdüm çayımı içip öyle öleceğim. Her gün demlerim bardak bardak içerim. Soğunu tercih etmem, sıcak ve taze olsun isterim. Çay benim, çaydanlık benim; üstüme gelmeyin çay demlerim. Deli miyim neyim? hayır hayır  çay tiriyakisiyim. Bugün çayın izini süreceğim...  Hadi biraz felsefe yapalım. Çay sadece bir içecek mi yoksa "çay" dan öte anlamları var mıdır? sevmeyenler için fazla bir şey ifade etmediği söylenebilir, ancak kültürümüzde önemli bir yere sahip olan çayın "çay"dan daha derin anlamları olduğu bir gerçek. Her çayın bir hikayesi var yani. Her dem farklı bir mana. Öyle ya Sabahları  çaycının askısında duble çaylar. Belli esnaf kahvaltıyı dükkanda yapacak. Hele birde sıcacık börek varsa yanında... Her gün böyle başlar bizim memlekette... sade esnaf mı var canım? ya kahvedeki ihtiyarlar? spor, siyaset, ekonomi... muhabbet gibi koyudur çaylar. Büyüdükçe sohbete katılanlar "gelsin çaylar!" Oda çaycının rızkı işte.  Gün başlıyor. Mahalleyi güzel bir koku sardı. hanımlar mesaiye başladı galiba. Masanın üzeri donatılmış, çay bardakları hazır. Altında cam tabaklar... misafir gelecek kesin. Pazarı da gezelim azıcık. Hava soğuk. Tenekeden yanan odunlar, buz kesilmiş eller... çay yetişti imdada bir yudumda ısındı yürekler. Bana da ısmarladığınız için teşekkürler. Hadi size hayırlı işler. Birde emekçinin yanına gidelim. Duman kaplamış etrafı. Zil çalıyor!  soluklanmaya çıkmış işçiler.  İşler hızlı gibi. "iş olsun da hızlı olsun" der gözler. Doldur be kardeşim molada çay iyi gider.  Gezerken öğleyi yaptık. Yemekten dönüş başladı. Memur saatini bilir, bir buçukta mesai başlayacak!  yemeği de fazla kaçırdık birazdan uyku bastıracak. Merak etme Ahmet Bey! seni bu dertten çay kurtaracak. Demli olsun uykuyu açar. Ne mübareksin be çay! bürokrasinin bile dermanısın. Cansın. En keyifli arkadaşsın. O kadar bizdensin ki adamın çayına kattığı şekerden memleketini çıkarırsın.  Kıtlama yapana nerelisin diye sorulmaz, ehli bilir; soğuk suyla demlenen çay kolay kolay bozulmaz. Porselende demelenen çayın tadına doyum olmaz. Çayın hikayesi yaz yaz bitmez... Kim bilir ne maceraları var bilmediğimiz. Belki uzaklarda, belki de çay kaşığının ucunda. Ben gördüğümü, duyduğumu yazdım. Neyse, bayağı yorulduk çayın peşinden koşarken, şuraya oturalım.  Usta! bana bir çay. Her istediğimde yanımda.  Ey kadim dostum çay! şu yorgunluğumada bir el at. İki yudumda kendime geldim. Hadi yavaş yavaş  gidelim. Günü devirdik, söylenmesi gerekenleri söyledik. Bir de eve atsak kendimizi... nihayet geldik. Ev sıcak, ev neşeli... yemeği yiyince bir çay demlemeli.  Yemekten sonra ne izlemeli? zor soru. Benim için farketmez, ancak çayın yanında çekirdek olmalı. Güzeldi film sevenler kavuştu sonunda. Ben yatıyorum artık, çayın altını kapatmayı unutma... hoşçakalın.

8 yorum:

  1. Çay benim için de çok önemli.
    Çay hakkında güzel bir yazı olmuş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Çay seven herkes için önemli:)

      Sil
  2. Ben çay olsam adıma böyle neşeli yazı yazıldığı için mutlu olurdum bence ;))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim amacımda herkesin yüzünde bir tebessüm bırakabilmek:)

      Sil
  3. Tebessümle okudum :) Bir çay tiryakisiyim ben de.Adı bile ısıtmaya yetiyor içimi.Az önce içtim, şimdi yine içeceğim:)) Çay denince, böyle cıvıl cıvıl bir yazı ortaya çıkması doğal aslında. Kaleminize sağlık. Afiyet olsun:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Çay herkesin en keyifli eğlencesi zaten:)

      Sil
  4. Çaysız olmaz:) Ama mutlaka klâsik cam bardakta:)
    Bence çay içecekten çok öte, özellikle Türk çayından bahsediyorum tabii. Başlıbaşına bir kültür.
    Güzel bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun. Bende cam kupada içerim çoğu zaman:)

      Sil