Blogdayazar

24 Mart 2015 Salı

ŞİRKET HABERLERİ

  Koç vazgeçti

   Koç holding geçen yıl yapılan Kalamış yat limanı ihalesinde en yüksek teklifi vererek 30 yıllığına işletme hakkını kazandığı projeden vazgeçtiğini açıkladı. Yapılan açıklamada Kalamış yay limanının İmar planı ile ilgili yürütmeyi durdurma kararının hali hazırda kalkmamış olması nedeniyle ihale şartnamesinin ilgili maddesi kapsamında İşletme hakkı devir sözleşmesinin imzalanmasından vazgeçildiği bildirildi. Yeni bir sektöre giriş hazırlığı yapmanın eşiğinden dönen Koç Holding'in yapacağı yeni hamle merakla bekleniyor.
Devamını Oku

20 Mart 2015 Cuma

BORSA, ETKİN PİYASA VE PİYASA TEORİLERİ

blogdayazar ekonomi teması
 Borsa hakkındaki önceki yazılarımda Borsa'nın yapısı, Hisse Senetleri ve Borsadaki farklı piyasalara ilişkin bilgilerimi sizlere aktarmıştım Bu gün etkin piyasanın ne anlam geldiğini ve iktisat yazınında genel kabul görmüş piyasa teorilerine yer vereceğim.  Borsada Hisse senedi seçimi kadar önemli olan diğer bir konu da piyasanın nasıl işlediği konusunda bilgi sahibi olmaktır. Şirketlerin mali tabloları, uzun vadeli planları, yapacakları yatırımlar gibi mikro ekonomik konuların yanı sıra ülkelerdeki ekonomik ve siyasi istikrar, küresel piyasalarda yaşanan gelişmeleri de Borsayı etkileyen makro ekonomik faktörler arsında sayabiliriz. Özetlediğim bu unsurlarda aşağıda bahsedeceğim etkin piyasalar konusunun içeriğini oluşturmakta.
Devamını Oku

16 Mart 2015 Pazartesi

YAZAR HAKKINDA

                         


  Bindokuzyüzseksenaltı Ankara-Sincan doğumlu, beş kişilik bir ailenin en küçük çocuğu; eğitimine Ankara'da başlayan, sınıfları üçer-beşer atlayıp Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun olan, "yazarlık" asla haddine olmayan; sadece yazmaya çalışan, çoğu zaman neşeli yerine göre mesafeli; ama her zaman seviyeli, aklına eseni yazan "köyün delisi" ben Ceyhun ÇETİN. Bloguma hoşgeldiniz efendim...

Neden Blog Yazarlığı?

   Düşüncelerini yazıya dökmeyi seven herkes gibi bende yazmayı seviyorum. Daha önce çeşitli sosyal medya platformlarında kısa yazarlık maceralarım oldu. Sonra makale yazma konusunda daha geniş kitlelere hitap edebilmek adına Blogdayazar'ı kurdum. Bundan sonraki hedefim ise Blogdayazar' Türkiye'nin en çok ziyaret edilen bloglarından biri haline getirerek okumayı seven herkesin uğrayacağı bir adres haline getirmek olacak.
Devamını Oku

BORSA OYNAMAK VE BORSAYA YATIRIM YAPMAK

  10 katlı bir bina düşünün. 10. kata ulaşmak istiyorsunuz. Buraya ulaşmak için binanın duvarlarına tırmanmak ile asansörü kullanmak arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılsanız hangisini denerdiniz? bahsettiğim bu örnek Borsa oynamakla Borsaya yatırım yapmanın arasındaki farkı en güzel biçimde açıklıyor sanırım. İnternet ve sosyal medyada gördüğüm bir çok yazıda hep Borsa oynamak başlıklı içeriklerle karşılaşıyorum. Belki dikkat çekmek belki de kopyala yapıştır yaparak kulaktan dolma bilgiler insanların önüne koyuluyor. Şunu belirtmekte fayda var. Borsa oynamak tabi ki de kısa yoldan kazanmak için bir alternatif. Ancak riski büyük. Bu riski alarak varlıklarının çok büyük bir kısmını kaybedenler azınlıkta değil. Yatırımda öncelikli kural güvendir. Hepimiz yaptığımız yatırımların erimemesi için güvenli limanlara sığınmıyor muyuz?  diğer yatırım araçlarında olduğu gibi Borsada da güvenli bir yatırım stratejisiyle hareket etmek doğru seçenek olacaktır. Bunu hayata geçirmek ise Borsadaki şirketler ve piyasa hakkında bilgi sahibi olmaya bağlı. Bende bu yazıda Hisse senedi seçimi hakkında dikkat etmemiz gereken konulara açıklık getirmeye çalışacağım
Devamını Oku

13 Mart 2015 Cuma

KAYIP-KAÇAK İADESİNDE SON DURUM

BLOGDAYAZAR KAYIP-KAÇAK İADESİNDE SONDURUM
  Yılan hikayesine dönen kayıp-kaçak bedellerinin iadesi konusu hakkında pek çok şey yazıldı, konuşuldu. Vatandaştan yıllarca alınan kayıp-kaçak bedellerinin iadesi için 17 Aralık 2014'te Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun aldığı tüketiciler lehinde karar milyonlarca aboneyi kayıp-kaçak iadesi almak için umutlandırdı. Fakat elektrik dağıtım şirketlerinden karara itiraz gecikmedi. İtirazın temel nedeni ise söz konusu kayıp-kaçak bedellerinin tüketiciye ödenmesinin kendileri için çok büyük bir maliyete sebep olacağıydı. Konu yakın zaman öncesi hükümet gündemine de taşındı. Yetkililerden önce yargı kararına uyulması yönünde açıklamalar gelirken, şimdilerde ise yeni bir yasal düzenlemeyle orta yol bulunmaya çalışılıyor.
Devamını Oku

11 Mart 2015 Çarşamba

BORSADA ADIM ADIM KAZANMAK (3)

BLOGDAYAZAR BORSADA ADIM ADIM KAZANMAK TEMASI
  Merhaba... bu yazımda borsanın iç yapısıyla ilgili temel bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ayrıca BİST-30 hakkındaki bazı kavramlar hakkında kısa açıklamalar yaparak bu konuya değinmenin de faydalı olacağını düşünüyorum. Burada önemle belirtmek istediğim nokta ise şu BİST-100 kapsamı çok geniş bir konu olduğundan sadece hisse senetleriyle  ilgili konular üzerinde açıklamalara yer vereceğim. Diğerlerinde ise sadece tanımlar yer alacak. Kafa karışıklığına yol açmamak adına böyle bir yol seçmeyi uygun buluyorum.

Devamını Oku

9 Mart 2015 Pazartesi

DIŞ Ticaret Eğitimi

blogdayazar dışticaret teması
 Ülkelerin ekonomilerinin liberalleşmesi, finansal sistemlerin biri birine git gide yakınlaşması, serbest ticaret bölgelerinin hızlı artışı ve diğer ekonomik nedenlerle dış ticarete olan ilgi her gün artmakta. Türkiye'nin de dış ticaret hedefleri büyük bir ülke olması dış ticaret alanında birçoğumuzun iş sahibi olabileceği anlamını taşıyor. TİM verilerine göre 2018 yılına kadar dış ticaretle ilgili yılda 30.000 istihdam öngörüsü bu iş alanının iş gücü piyasasının yeni gözdesi haline geleceğini doğrular nitelikte. İş ilanları sitelerinde sıkça karşılaştığımız dış ticaretle ilgili ilanları incelediğimizde  yine konuyla ilgili bazı eğitimleri almamız gerekliliği karşımıza çıkıyor. Tabi konu dış ticaret olunca akla ilk gelen şey iyi derecede İngilizce bilmek oluyor. Ancak ticaret kavramı hakkında bilgi sahibi olmak burada öncelikli hedef. Dış ticaretle ilgili eğitim veren kurumlar çeşitlilik göstermekle birlikte 2 tanesine aşağıda kısaca vereceğim. Diliyorum sizler için faydalı olur.
Devamını Oku

8 Mart 2015 Pazar

1 MAYIS'TA NE DEĞİŞECEK?

BLOGDAYAZAR POZİTİF SİSTEM TEMASI
 Amacı bilgilendirmek olan reklamların amaçsızca her yerde karşımıza çıkması hepimizi "Reklam düşmanı" haline getirdi. Karşılaştığımızda yüz çeviriyoruz, kızıp kanal değiştiriyoruz. Reklamsız bir hayatın özlemini çekiyoruz. Ama reklamlar olmasa bugün sahip olduğumuz bir çok imkandan da mahrum olacağımız bir gerçek. Özetle diyebiliriz ki, sevsek de sevmesek de hayatımız  boyunca reklamlarla iç içe yaşamaya devam edeceğiz. Ürün/hizmet sunan firmaların, ürün çeşitliliğinin artması ve hızlı değişen teknoloji reklam sektöründe de önemli değişikliklere sebep oldu. Bu değişikliklerden bir tanesi bizi hatta cebimizi çok yakından ilgilendiriyor. İşte size bomba gibi bir soru. "Üzerine para verseler izlemem" dediğiniz reklamları izlemeniz için gerçekten ücret teklif edilse ne dersiniz? şaka yapmıyorum. Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkındaki Kanundan bahsediyorum. 1 Mayıs'tan itibaren uygulanmaya başlanacak Kanun ile birlikte e-mail ve cep telefonlarımıza her isteyen reklam gönderemeyecek. İşin güzel kısmı ise firmaların reklamlarını göndermek için tüketicinin onayını alma zorunluluğu bulunması. Bankalar şimdiden onay linki olan mesajlar göndermeye başladı  bile. "Biz bu işten nasıl karlı çıkarız?" diyorsanız, aşağıda pozitif sistem ile ilgili yazdıklarımı okumanızda fayda var.
Devamını Oku

7 Mart 2015 Cumartesi

PAZARLAMA - SOSYAL MEDYA İLİŞKİSİ

blogdayazar pazarlama teması
  Sosyal medyanın hayatımızda önemli bir yer tuttuğu gerçeği herkes tarafından kabul görüyor. Buna paralel olarak online alışveriş imkanlarının artması da pazarlamaya yeni bir boyut kazandırdı. Sosyal medyayı doğru kullananlar artık kapı kapı dolaşarak ürün satmak yerine basit bir facebook hesabıyla yüzbinlere ulaşma şansını elde ediyor. Firmaların yüksek bedeller ödeyerek yaptırdıkları reklamları sosyal medya kullanıcıları da hazırladıkları görsellerle profillerinde paylaşabiliyor. Öyle ki, hazırlanan reklam amaçlı bazı görseller tıklanma rekorları kırıyor. Pazarlamayla uğraşanlar için belki de en önemlisi bu imkanların tümüne hiçbir ücret ödemeden sahip olmaları. Böylesine karlı bir fırsatı en iyi şekilde kullanmak, sosyal medyayı etkin kullanabilmek tanıtım ve satış açısından bakıldığından çok önemli. Peki pazarlama için sosyal medyayı nasıl yönetmeliyiz? sorusuna karşılık olarak konuyla ilgili 3 ana başlık ön plana çıkmakta.
Devamını Oku

5 Mart 2015 Perşembe

SİZİN ÜRÜNÜNÜZ HANGİ KATEGORİDE?

blogdayazar pazarlama teması
  Hiç düşündünüz mü? marketlerde sakız, çikolata gibi ürünler nede hep kasanın yanında sergilenir? veya aldığınız gazete için harcadığınız zaman ile (0) kilometre bir araç almak için harcadığınız süre neden farklı? hayat sigortası yaptırmak niçin aklımızın ucundan bile geçmez? işte bütün bu soruların cevapları bu yazımın konusunu oluşturacak. Pazarlamacılar olarak sattığımız ürünleri çok iyi tanımamız önemli. Ancak ürünlerimizin hangi kategoride olduğunu bilmemiz iyi bir pazarlama stratejisi oluşturmada bize yardımcı olacaktır. Ürün çeşitliliğinin alabildiğine arttığı bu dönemde temel pazarlama yazınında sıkça gündeme gelen ve otoritelerden kabul görmüş ürün sınıflandırmalarına değinmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Devamını Oku

4 Mart 2015 Çarşamba

İş güvenliği uzmanlığı: yükselen değer

işgüvenliği teması
  Merhaba iş gücü piyasasındaki en güncel eğitim ve kariyer fırsatlarını sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Bugün İş Güvenliği Uzmanlığı konusunda derlediğim bilgileri sizlere aktaracağım. Aslında  İş Güvenliği konusu uzun süredir gündemde fakat yaşadığımız Soma ve Ermenek facialarından sonra bu konu daha kapsamlı biçimde ele alındı. Bu da özellikle sanayi sektöründe İş Güvenliğine yönelik daha sıkı tedbirler alınması sonucunu doğurdu. Tedbir ve denetimlerin arttırılması da nitelikli iş gören ihtiyacını arttırdı. Türkiye bir sanayi ülkesi. İş Güvenliği Uzmanlığı belgesi sahibi olduğunuzda sanayi sektörünün değişik kollarında iş bulma konusunda sıkıntı çekeceğinizi zannetmiyorum. Kısaca "ekmek var bu işte"  diyebiliriz. Şimdi İş Güvenliği Uzmanı olabilmek için neler gerektiğine bir bakalım.
Devamını Oku

3 Mart 2015 Salı

BORSADA ADIM ADIM KAZANMAK (2)

 Borsa hakkındaki yazılarıma devam ediyorum.Burada ilk yazımdaki hisse senetleriyle ilgili belirttiğim rüçhan, bedelsiz hisse senedi ve kardan pay alma gibi konularla ilgili bazı bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ama önce borsadaki şirketler hakkında kısa bir açıklama yapmak istiyorum. Borsaya kayıtlı tüm şirketler A.Ş. yani ( Anonim Şirket) dir. Anonim Şirket olmak şirketlerin borsaya dahil olması için bir zorunluluktur. Peki şirketler hisselerini neden halka arz ederler? şirketler finansman sağlamak, yatırım yapmak, büyümek gibi sebeplerle fona ihtiyaç duyarlar. Şirketler fon ihtiyacını bir çok yolla sağlayabilir. Ben burada 2 tanesinden bahsetmek istiyorum. İlk olarak borçlanma yönteminde şirketler fonları banka kredileri, tahvil gibi borçlanma araçlarıyla elde ederler. Bizi şimdilik fazla ilgilendirmediği için detayına girmiyorum. 2. yöntem  sermaye arttırmada şirketler ihtiyaç duydukları öz sermayeyi elde edebilmek için sermaye artışına giderler. Böylece hisse senedi çıkararak borsada işlem görmesini sağlarlar. Bu kadar yeterli. Şimdi asıl konuya dönelim.
Devamını Oku

2 Mart 2015 Pazartesi

SUÇ DİZİLERDE Mİ?


  Her gün artarak devam eden şiddet görüntüleriyle karşılaşıyoruz. Asanlar, kesenler, patlayanlar, sıkanlar, yakanlar... yağışlar bile bayağı "şiddetli" oldu bu sene. Konu hakkında bilgi sahibi olanlar bir çok sebebe bağlıyorlar şiddet olaylarını. Ben şiddetin bu denli artmasında dizilerin  büyük payı olduğunu düşünüyorum. Hepimiz dizileri Merakla takip ediyoruz. Silah patlamayan, adam kaldırılmayan, intihar edilmeyen  dizileri izlemiyoruz. "Dizi işte" deyip geçiyoruz. Ama bilinç altımız pek de öyle demiyor galiba. Dizilerdeki kötü adamların hazin sonlarını gördüğümüzde "hak etti zaten" diyerek meşrulaştırıyoruz. Benzer bir durumla karşılaştığımızda dizide benimsediğimiz tepkileri veriyoruz. Tepkinin doğru olup, olmadığını sorgulamak da işimize gelmiyor açıkçası. Hadi size bir soru sorayım. "Sıkmak" kelimesini dilimize dolayan meşhur dizi hangisi? cevapları yorum kısmına bekliyorum.






 Dizilerle  o kadar iç içe geçmiş haldeyiz ki dilimizi de davranışlarımıza onlara göre belirler hale geldik. Doğruluk adına bize bir şey katıyorsa dizilere söyleyecek bir şeyim yok. Milyonlar her akşam doğruya kilitlensin. Fakat şiddet özendiriliyorsa buna karşıyım. Herkesin ekmek derdinde olduğunu biliyorum. Birileri kazanırken de diğerlerinin (Canlarını) kaybetmesini istemiyorum. Burada iş televizyon dünyasını idare edenlere düşüyor. Öyle görünüyor ki sigara görüntülerini buzlayan, küfürlü konuşmaların kulağını bükenler halkın "fırçasından" çekiniyor herhalde. Dizilerdeki yüksek tansiyonlu sahnelere bir türlü ilaç olamadılar. "Şiddet içeren diziler yayından kaldırılsın" diye hariciye koğuşundan gazel okumayacağım. Bu milletin maçıyla dizisine dokunan yanar. Tedbir alınmazsa da herkes istediği gibi çalıp oynar. Bir süre önce güzel bir kamu spotu dönmeye başladı ekranlarda. sloganı da gayet çarpıcı:" ÖNCE ADAM OL." Gerçi reklamda oynayan kişinin olayla pek ilgisi yokmuş gibi duruyor ama konu hassas olduğu için fazla bir şey söylemiyorum. Bunu izledikten sonra dizilerde şiddete karşı benzer şeyler yapılamaz mı? diye düşündüm. Mesela dizilerdeki "baba" karakterlerin şiddet karşıtı efsane sözleri dilden dile dolaşsa. Senaristler için zor olmasa gerek. Dizide aylarca biri birini bitirmeye çalışanlar yayın bittiğinde karşımıza çıkıp haksızlığın hukukla giderilebileceği mesajını verseler. Yaşanan şiddet olayları karşısında bütün diziler ortak bir tepki verse fena olmaz mı? diziler toplumun aynası oldu artık. Ne verirlerse alıyoruz. Dizi karakterlerini örnek alıyoruz, onlarla yatıp kalkıyoruz... dizi sektörü gerçekten şiddeti önleme konusunda samimisiyse haddim değil ama bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Şiddetin tuzunu azaltıp şefkatin şerbetine biraz şeker ilave ettiğinizde bir şeyler değişir. Mutlaka değişir. 
Devamını Oku

1 Mart 2015 Pazar

PAS GEÇİN ARTIK PASSOLİGİ

      
  Ülke futbolu olarak batmış durumdayız. Milli Takım şamar oğlanına dönmüş, Avrupa'da tek takımla zar zor idare ediyoruz, ligimiz için söylenecek fazla bir şey yok primini dolduran futbolcuların emeklilik ikramiyesi almak için uğradığı bir adres olmaya başlamış durumda. Evlere şenlik bir ortam var. Federasyonumuzda bu şenliğe katkıda bulunmak için Passolig uygulamasını başlattı. Passoligi çıkarmaktaki amaç olay çıkaran taraftarları stadlara sokmamaktı. Başarılı da oldular. Boş tribünlerde kavga, gürültü olmaz. İnler ve Cinlerde top sevdalısı zaten. Onlarda olay çıkarmaz. Federasyon Başkanı katıldığı bir televizyon programında Passoligi savunurken "Şimdi tribünler boş ama 3-4 sene sonra dolmaya başlar" diyerek uygulamanın devam edeceğine işaret etmişti. Böyle giderse 3-4 yıl sonra bırakın lig maçlarını halı saha maçlarını izleyecek seyirci bulamayacağız. Sponsorlar tası tarağı toplayıp kaçmaya başladı artık. Küçük bütçeli Anadolu Kulüpleri Passoligi bedava veriyor, yüzüne bakan yok. Avrupa stadları coşkuyla inlerken bizde sadece futbolcuların sesleri duyuluyor.
Devamını Oku